Çocuk

Dudakları gereğinden çok mucuklaşıyordu. Konuşurken saçlarını mütemadiyen geri atıyor, ıslak bırakmakta bir haz buluyor ve kimse görmezken dahi burnunu kurcalamaktan imtina ediyordu.

Olumlanabilir saklı oyunlar oynayarak zararsız gerçekliğini toplumsallaştırmayı bilmiyor, yere tükürdüğü vakit çevre kirlenir sanıyordu.


Bir ağacın gövdesine çakıyla hatıra bırakmak ve adamın birini göğsünden bıçaklamak arasında onun için fark yoktu. kendine hem insancı hem de çevreci diyordu...

Acilen yaftaladık, adını koyduk: 93' doğumlu, geri zekalı, ailesinin salt çocuğu.
  • Fırat Aydın

0 yorum: