Kahveler

Yürüyüşünde keşfedilmemiş bir ritim vardı. İki yanı düz taşın üzerine dikçe yüzü yerleşik taşın üstüne oturmuş, ileri geri sallanıyordu şimdi. Sabır çekiyor seyiren gözleri.

Bir metro, ne yakın ne uzak, fon müziği havasında dalgalanıyor, mekanik akışa işaret gürültüsü mayıs rüzgarının dirençli üfürtüsünde kayboluyordu. Mayısın 23ü.

Burası gri, yeşil, kahve renkli bir otoyol kenarı. Yarısı taş, taşımsı; yarısı Doblo griler. Yarısı ağaç, yarısı ot yeşiller. Ve hareket halinde kah içen, kah işeyen kahveler. Silme soluk, kaçak renkler.

Dünya üzerinde bu renkleri taşıyan futbol takımı yoksa sebebi onlar.
  • Fırat Aydın

0 yorum: