pazar & pazartesi
-Yarın pazar'a kıyasla ayırt edilebilir sayılacak ne yaşayabilirsin acaba, bir düşünsen, gününü pazartesi kılacak olan?
-pazar'ı yaşamış ve bitirmiş olduğum düşüncesiyle nicesi..
Aylak veya çalışıyor olmanın farkını anlayabilmek için insan; ne kadar sürdüğü fark etmeden ömrünün bir bölümünde aylak, bir bölümündeyse çalışan insan olmuş olmalıydı.
Emeğin değerini anlayamıyor oluşu, pazarla pazartesinin ayırdına varamıyor, salı ve çarşamba insanlarının halet-i ruhiyesinden bihaber, perşembe ve cumartesileri cins köpeklerini gezdiren kadınların güneşin doğuşuyla aşıklar parkı banklarında açma yeyip uykulu gözlerle sohbet edişini görmüyor oluşuna paraleldi.
O saatlerde kimseyle göz teması kuramayacak kadar rüyalarla meşguldü.
Herkes kadar hissettiğini sanırdı ama kimse var saydığı benzerliği hissedemiyordu. Eksik ya da fazla bir şeyler deneyimliyor ve en ilintisiz görünen yerde netice alıyordu, bir başkasından eksik ya da bir diğerinden fazla hissederek, spontane ve kompleks bir sürecin öncesini hatırlama zahmetine giremeden son parçasına düğümleniyordu.
Çocukluğu sokak köpeklerini evcilleştirebilme hayaliyle annelerinin altından yavrularını almakla geçen çocuk, 23 yaşına geldiğinde yanında oturan dolmuş yolcusuyla, gece yarısı havlayan köpekler hakkında denk hissedemiyordu ve hala bir tek sokak köpeğini evcilleştirebilmiş değildi.
Beklenen aksiydi ve gece havlayan köpeklerin sesi nedense simit seven martılarınki kadar sevimli ve nostaljik değildi... Köpek, oluşmasından sorumlu tutulamayacağı karanlıkla gelen sessizliği yırttığında rahatsızlık veriyordu ve üzerine tartışmaya gerek duyulmaksızın, hep bir ağızdan söyleyebilmeliydik ki; mavi gözlü rus kızlarını güzel bulma konusunda bir memleket kenetlenebiliyordu.
En azından sınırları belirlenmiş ve normal tayin edilmiş bazı konularda da olsa bir şeyleri değerli kılabilmek için insan; dayanış-malı ve hemfikir olmalıydı.
Beklenti karmaşasında aşıklar parkının banklarında açma yiyen kadınları görmeyenler için ufak bir not dahi yoktu.
-pazar'ı yaşamış ve bitirmiş olduğum düşüncesiyle nicesi..
Aylak veya çalışıyor olmanın farkını anlayabilmek için insan; ne kadar sürdüğü fark etmeden ömrünün bir bölümünde aylak, bir bölümündeyse çalışan insan olmuş olmalıydı.
Emeğin değerini anlayamıyor oluşu, pazarla pazartesinin ayırdına varamıyor, salı ve çarşamba insanlarının halet-i ruhiyesinden bihaber, perşembe ve cumartesileri cins köpeklerini gezdiren kadınların güneşin doğuşuyla aşıklar parkı banklarında açma yeyip uykulu gözlerle sohbet edişini görmüyor oluşuna paraleldi.
O saatlerde kimseyle göz teması kuramayacak kadar rüyalarla meşguldü.
Herkes kadar hissettiğini sanırdı ama kimse var saydığı benzerliği hissedemiyordu. Eksik ya da fazla bir şeyler deneyimliyor ve en ilintisiz görünen yerde netice alıyordu, bir başkasından eksik ya da bir diğerinden fazla hissederek, spontane ve kompleks bir sürecin öncesini hatırlama zahmetine giremeden son parçasına düğümleniyordu.
Çocukluğu sokak köpeklerini evcilleştirebilme hayaliyle annelerinin altından yavrularını almakla geçen çocuk, 23 yaşına geldiğinde yanında oturan dolmuş yolcusuyla, gece yarısı havlayan köpekler hakkında denk hissedemiyordu ve hala bir tek sokak köpeğini evcilleştirebilmiş değildi.
Beklenen aksiydi ve gece havlayan köpeklerin sesi nedense simit seven martılarınki kadar sevimli ve nostaljik değildi... Köpek, oluşmasından sorumlu tutulamayacağı karanlıkla gelen sessizliği yırttığında rahatsızlık veriyordu ve üzerine tartışmaya gerek duyulmaksızın, hep bir ağızdan söyleyebilmeliydik ki; mavi gözlü rus kızlarını güzel bulma konusunda bir memleket kenetlenebiliyordu.
En azından sınırları belirlenmiş ve normal tayin edilmiş bazı konularda da olsa bir şeyleri değerli kılabilmek için insan; dayanış-malı ve hemfikir olmalıydı.
Beklenti karmaşasında aşıklar parkının banklarında açma yiyen kadınları görmeyenler için ufak bir not dahi yoktu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
lan gümüşhaneli varoş faresi, hem akraba evliliğinden doğmuşsun hem de epilepsi hastasısın. blogunun neden böyle sik kırığı olduğu şimdi anlaşıldı. sen yarrak kafalı bir geri zekalı olmayacaksın da kim olacak? genlerin komple çöp amk! tez geber, yok ol!